Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MEME KANSERİ RİSKİ AZALTILABİLİR Mİ?

Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü her yıl 70000 kadar meme kanserinin (ABD'deki tüm meme kanserlerinin %40'ını oluşturmaktadır) hayat tarzı değişiklikleriyle önlenebileceğini bildirmiştir. Meme kanserinin önlenmesi için hazırladığı raporda şu önerilerde bulunmaktadır: 1. Olabildiğince ideal kilonuzu koruyun (özellikle menapoz sonrası).   2. Her gün en az 30 dakika fizik aktivitede bulunun.   3. Şekerli ve yüksek kalorili (enerjili) içeceklerden uzak durun.   4. Her gün dengeli olarak çeşitli sebze, meyve, tam tahıl ve baklagillerle beslenin.   5. Kırmızı etleri ve özellikle işlenmiş et ürünlerini (salam, sosis vb) olabildiğince az yiyin. .   6. Alkol alıyorsanız günde en fazla 1 alkollü içecek için.   7. Tuzu azaltın. Tuzlu yiyeceklerden (turşu vs.) uzak durun.   8. Kanserden koruyan vitamin ve diğer ilaçları kullanmayın.   9. Bebeği en az 6 ay emzirin. 10. Kanser tedavisi görmüş olanlar kanserin önlenmesi için doktorlarının tavsiyelerin

www.ekmeltezel.com : Randevu ve iletişim için

Değerli Ziyaretçilerim, Yaklaşık 1 ay boyunca Houston Texas'ta MD Anderson Cancer Center'da olacağım. Bu süre içinde zamanım elverdiğince blog yazılarına devam edeceğim. Bulunmadığım süre içinde benimle iletişime geçmek, randevu almak isteyenler hem web sayfamdan ( www.ekmeltezel.com ) hem de +90 312 441 1414 'ten bana veya sekreterime ulaşabilirler. Görüşmek dileğiyle sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.

MEME KANSERİNDEN KORUNMA

Kanseri önleyici bir yöntem henüz bulunmuş değil. Ancak kanserden ölüm riskini azaltmak mümkün. Erken evre meme kanseri ile ileri evre meme kanseri arasında çok belirgin sağkalım oranı farkı var. Onun için erken tanı ve tedavi çok önemli. Bu amaçla neler yapılabilir? Kendi kendine meme muayenesi. 20 yaşından itibaren her kadın her ay adetinin başlangıcından itibaren 7. günde ya da  menapozdaysa her ayın aynı günü memelerini muayene etmelidir. Doktor muayenesi: 40 yaşına kadar 3 yılda bir, sonra yıllık olarak doktor kontrolünde olmak ve meme muayenesi yaptırmak erken tanı için önemlidir. Mamografi ve gerekirse ultrason: 40 yaşından itibaren her yıl tarama amaçlı mamografi yapılmalıdır. Risk faktörleri varsa 35 yaşında mamografi ve gerekirse meme MR'ı yapılır. Risk faktörlerinin belirlenmesi : Bu faktörlerden değiştirilebilir olanlar (alkol, sigara, diyet gibi) özellikle korunmada önemlidir. Bu konuyla ilgili olarak doktorunuza ya da bana ulaşarak danışabilirsiniz.

DUCTAL CARCINOMA IN SITU : DCIS : NE YAPMALI? CERRAHİ TEDAVİ GEREKLİ Mİ?

Eğer mamografi ile ya da ele gelen bir kitle olarak yapılan biopside DCIS saptanmışsa yapılacak olan tedavi için şu yol izlenir: 1. DCIS ele gelen bir kitlede tanı almışsa ve boyut 4 cm üzerindeyse, patoloji sonucu yüksek gradeli ve/veya komedo nekroz saptanmışsa ve hastanın yaşı 60 altındaysa en uygun tedavi memenin tümüyle çıkarılması (total mastektomi) ve koltuk altı lenf haritalandırmasıyla birlikte nöbetçi lenf bezi biopsisi yapılmasıdır. 2. Kitle küçük, patolojide lezyon yüksek gradeli değil, nekroz yok ve mamografide yaygın kötü görünümlü mikrokalsifikasyonlar yok ise o zaman meme koruyucu cerrahi ve gerekirse ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanır. Patoloji sonucu invaziv tümör (kanser) yoksa ek tedavi gerekmez. 5 yıl süreyle tamoksifen kullanılır. 3. Bazen cerrahi sınırda DCIS kalır. O zaman ikinci kez duvar çıkarılır, bazen üçüncü kez. Amaç cerrahi sınırda en az 2mm'lik sağlam sınır elde etmektir. Eğer bu sağlanamazsa o zaman total mastektomi yapılmalıdır. 4. Meme

DCIS (Duktal Karsinoma In Situ) NEDİR?

DCIS (Duktal Karsinoma In Situ) süt kanallarından kaynaklanır. Duktal "kanalla ilişkili" demektir. Karsinoma kanser, "in situ" ise kanal sınırları içinde demektir. Eğer süt kanallarını döşeyen hücrelerde aşırı çoğalmayla birlikte yapısal olarak kanser hücrelerine dönüşümün tipik özellikleri az ya da çok varsa ancak bu hücreler hiç bir şekilde kanalın sınırları dışına taşmıyor, meme dokusu arasında görülmüyorsa o zaman DCIS denir. Eğer kanser hücreleri kanalın sınırlarını aşmışsa invaziv kanser adını alır. İnvazyonun yani kanal dışına taşmış hücrelerin derinliği eğer 1 mm'den daha az ise mikroinvaziv kabul edilir. Klinik olarak DCIS ile benzer seyreder, tedavisi de benzerdir. DCIS bazen invazyon yapmadan büyük boyutlara ulaşabilir. Örneğin 5 cm'den büyük olabilir. Ancak bu nadir bir durumdur. Çünkü eğer bir DCIS lezyonu 5 cm'den büyükse, ele gelen bir kitle olarak saptanmışsa, patolojik incelemede yüksek atipi bulguları varsa (grade) ve hücreler s

MEMENİN YÜKSEK RİSKLİ LEZYONLARI

Bu lezyonlar iyi huyludurlar ancak uzun dönemde kanser riski taşırlar. Bu risk aynı yaştaki normal sağlıklı bireylere görece hesaplanır. Buna "rölatif risk" denir. Risk lezyona göre 1.5 ile 10 kat fazladır. Buna göre; Normal sağlıklı ortalama bireylerin riski 1 ise, Yassı hücre atipisi: 1.5 Papiller lezyonlar: 2 Radial skar: 2 Atipik duktal veya lobüler hiperplaziler: 4 LCIS (Lobüler karsinoma in situ): 10 Kesin risk ise bir lezyonun belli bir sürede kanser olma riskini ifade eder. Buna göre normal sağlıklı bireylerin riski 80 yaşına kadar %12'dir. Yani her yüz kadından 12'sinde kanser ortaya çıkma ihtimali (riski) vardır. Bu oranlar diğer durumlar için ise şöyledir: Yassı hücre atipisi: Bilinmiyor Papiller lezyonlar: 20 yıl içerisinde %12-15 Radial skar: 20 yıl içerisinde %12-15 Atipik duktal veya lobüler hiperplaziler: 20 yıl içerisinde %15-20 LCIS (Lobüler karsinoma in situ): 20 yıl içerisinde %20-25 (yani her yıl için %1) Bu oranların sadec