FİBROKİSTİK (KİSTİK) HASTALIK GERÇEKTEN BİR HASTALIK MIDIR?

Otuzlu yaşlarda memede en sık görülen durum fibrokistik değişikliklerdir. Fibrokistik memeler yamru yumru, engebeli veya bazen hassas şişliklerden oluşur. Muayenede bu tür memeler nodüler ya da glandüler olarak tanımlanır.

Fibrokistik hastalık hiç de nadir görülen bir durum değildir. Öyle ki kadınların neredeyse yarısı hayatlarının herhangi bir döneminde memelerinde fibrokistik değişiklikleri fark ederler. Bu nedenle fibrokistik hastalık yerine fibrokistik değişiklikler ya da fibrokistik meme denilmesi daha uygun gibi görünmektedir.

Fibrokistik memelerde ağrı, hassasiyet ve kitleler sıklıkla rastlanan belirtilerdir. Durum daha çok memelerin üst-dış bölgelerini etkiler. Belirtiler regl döneminin hemen öncesinde tipik olarak artar. Çoğu kadın bu duruma ağrı kesici alarak, destekleyici sütyen kullanarak ve zamanla kabullenerek uyum sağlar.

Belirtiler:
  • Memede kitleler ya da kabalaşmış bölgeler
  • Meme ağrısı ve hassasiyet
  • Memede yumuşak kıvamda dalgalanma hissi veren kitle
  • Meme başından yeşil-kahverengi renkte akıntı
  • Bu belirtiler periyodun ortasından itibaren artarak regl öncesi dönemde en şiddetli hale gelir.
Fibrokistik değişiklikler (FKD) 20'li yaşlardan 40'lı yaşların sonuna kadar olan sürede görülürler. Menapoz sonrası görülmesi oldukça nadirdir. Ancak menapoz sonrası hormon tedavisi alan kadınlarda FKD gelişebilir.

Daha önceden farkına varılmış FKD olan bir memede eğer kitle boyutlarında artış ya da yeni bir kitle saptanmışsa mutlaka doktora başvurmalıdır. Ayrıca menapoz sonrası hastalar yukarıda belirtilen şikayetler çıktığında mutlaka bir uzmana başvurmalıdırlar.

FKD'in nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak memede görülen bulgular östrojen etkisini akla getirmektedir. Bunlar:
  • İçleri sıvı dolu oval ya da yuvarlak keecikler (kistler)
  • Belirgin destek dokusu artışı (fibrozis)
  • Süt kanallarında ve süt salgılayan labüllerdeki hücrelerde aşırı artış (hiperplazi)
  • Lobüllerde genişleme (adenozis)
FKD ile kanser arasında direkt bir ilişki yoktur. Ancak hiperplazi yani hücre artışı, anormal hücrelerin varlığıyla birlikteyse (atipik hiperplazi varsa) bu durumda kanser riski yükselir.

Şikayetler hafif ise genellikle tedavi gerektirmez. Şikayetlerin şiddetli olması durumunda tedavi gerekir.

Ağrı tedavisi:
1. Parasetamol ya da ibuprofen gibi ağrı kesiciler özellikle regl öncesi kullanılır.
2. Doğum kontrol hapları
3. Bu ilaçlarla kontrol edilemiyorsa danazol verilebilir (kıllanma ve akne gibi ciddi yan etkileri vardır).

Cerrahi tedavi:
Kistlerin aşırı belirginleştiği büyüdüğü durumlarda uygulanabilir. Bu amaçla öncelikle ince iğne aspirasyonu ile kist tamamen boşaltılmaya çalışılır. Çoğu olguda bu durum rahatlama sağlar. Nadiren kistler diğer tüm tedavilere yanıt vermez veya tekrarlayan aspirasyonlar sonrası nüksederler. Bu durumda kistik alanların (çoğu kez üst dış bölgelerin) çıkarılması gerekebilir.

Şikayetler çoğu kez orta şiddettedir. Bu durumda bazı önlemlerle şikayetler azaltılabilirler. Bunlar:
1. Destekleyici sütyen giyilmesi
2. Spor yaparken mutlaka sütyen kullanılmalı
3. Kahve gibi kafein içeren maddeleri daha az kullanılması
4. Diyetteki yağ oranının azaltılması (günlük kalorinin %20'sinden azının yağlarla alınması).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BIRADS (Birads/BİRADS) SINIFLAMASI NEDİR?

Yoğun Meme Dokusu (Dens Meme)